Canimus surdis: Sağırlar için şarkı

12 Aralık 2013 Perşembe

Sixto Rodriguez ve Google ile Keşfedilmeyi Beklemek

Filozoflar bile kibir üzerine yazdıkları kitabın kapağına büyük harflerle isimlerini yazmazlar mı? Evet, takıntılı bir şekilde keşfedilmek isteriz. Zira böyle anlamlandırırız varoluşumuzu, bakın deriz gururla, boşuna gelmedim ki bu hayata ve boşuna tüketmedim ki günlerimi, saçlarım boşuna mı ağırdı sanıyordunuz...Ve reveransımızı çekeriz…

Ancak keşfedilemeyenler, buz dağının su altında kalan devasa kısmıdır…Balzac “Tılsımlı Deri” adlı romanında şöyle der: “Tavan arasına tıkılıp kalmış nice genç istidatlar, bir milyon kişinin bağrında, canı sıkılan bir kalabalığın karşısında, bir dosttan, avutacak bir kadından yoksun oldukları için solup gidiyor !”

Meksikalı şarkı ve söz yazarı Sixto Rodriuguez’in hayatını anlatan “Searching for Sugar Man” belgeselini seyrettiğimde aklıma düşen ilk düşünceler bunlar. Belki de Bob Dylan, Elvis Presley gibi döneminde sükse yapmış nicelerinin ötesinde bir kabiliyet olan bu Meksikalı’nın, 1971’de çıkarttığı müthiş albüm pazarlama hataları ve WASP ( Beyaz Anglo-Sakson ve Protestan) ana akım medyanın özellikle görmezden gelmesi ile yok sayılır Amerika’da. Bir Meksika yerlisinin, ırkçılığın izlerinin hala güçlü olduğu o dönem Amerikası’nda nasıl rol model olması beklenebilirdi ki? Afro-Amerikan Blues’un, Rock&Roll ile parlatılarak Elvis ile sahneye sürülmesi oysa ne de büyük bir ticari başarıdır !

Sturgeon Yasası (bilim kurgu yazarı olan Theodore Sturgeon’dan geliyor), “ her şeyin yüzde doksanı çer çöptür” der. Popüler kültürün “hit” olarak önümüze koyduğu şeylerdir genellikle bu %90. Sorun, bizi bir yerlerde-belki de bir tavan arasında, bekleyen %10’u yakalayabilmektir oysa ki.

Günümüzde manidar bir şekilde “Hazreti” lakabıyla anılan Google ve gelişmiş arama algoritmaları sayesinde, belki de Sixto gibi yeteneklerin tavan arasında solup gittiğine daha fazla şahit olmayacağız. Anlamsal (semantik) web sayesinde gerçekten zevkimize uyan derinlikte kitap, müzik, oyun tavsiyeleri verebilecek bize makineler. Her ne kadar Youtube bunu kısmen yapsa da, halihazırda sunulan tavsiyeler beklentilerin çok uzağında. Lila Downs müziğini seven bendeniz, sağ tarafta algoritmaların teklif ettiği önerilere şaşkınlıkla bakıyorum.  Makine diyorum, beni hiç tanımıyorsun ! Algoritmalarda daha gidilecek çok yol olduğu açık, ama yine de gelecek zengin vaatler sunuyor ! Sugar Man diyerek Google’da bir arama yaptığımda ilk sırada Rodriguez çıkıyor karşıma.


İroni şu:  Günümüzde var olabilmek için öncelikle sanal olarak var olmak gerekiyor !
Ve tabii ki, algoritma örümceklerinin seni arayıp bulması ! 
   
Google 1971’de olsaydı Sixto Rodriguez keşfedilmek için 40 yıl beklemek zorunda kalmazdı diye düşünmeden edemiyor insan ! Hem ona hem de bize yazık !

Hiç yorum yok:

Bu Blogda Ara